Arredamento mimarlık (Mart 2020 / sayı: 339)

Kengo Kuma ve Yuki Ikeguchi ile Odunpazarı Modern Müze

Mimari tasarımı Kengo Kuma and Associatese (KKAA) ait olan OMM - Odunpazarı Modern Müze, 2019 Eylül ayında Eskişehirde ziyarete açıldı. Müzenin hikayesini, KKAA ortakları Kengo Kuma ve Yuki Ikeguchi anlatıyor.

Dünya çapında birçok projeniz olmakla birlikte çalışmalarınızı çoğunlukla Japonyada sürdürüyorsunuz. Türkiyede ise ilk defa bir projeniz uygulandı. Bu proje size nasıl ulaştı, teklif ve kabul etme sürecinizi anlatır mısınız?

Yuki Ikeguchi: Müzenin kurucusu Erol Tabanca, Japonya’ya geldi ve ofisimizi ziyaret etti. Japonya’daki projelerimizi gördükten sonra müzenin tasarımını bizim üstlenmemizi istedi. Kendisinin tutkusundan, ülkesine adanmışlığından ve Türkiye’nin sanat ve kültür sahnesini güçlendirme vizyonundan etkilendik.

Projelerinizde sıklıkla ahşap kullanıyorsunuz. Ahşabın hem strüktürel hem de strüktür dışı kullanımları bağlamında günümüzde yapı üretim teknolojileri alanına sağladığı imkanlara ilişkin ne dersiniz?

Kengo Kuma: Sürdürülebilir ve ekolojik yapılara yönelik yükselen bir eğilim var, özellikle de ahşap kullanımına. Doğal malzemeler kullanmak her zaman ilgimizi çekmiştir; fakat bir yapıdaki doğal malzeme potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarabilmek için öncelikle endüstrinin ve halkın desteğine, ilgisine ihtiyaç duyarız.

YI: Ahşabın bir yapı elemanı olarak kullanılması gerek mühendislik tasarımı gerekse inşa ve bakım süreçlerinde birçok zorluğu beraberinde getiriyor. Ahşap geleneksel anlamda Japonya, Türkiye ve tüm dünyada, binalarda yaygın bir şekilde kullanılıyordu. İnşa ve bakım sürecindeki zorluklar nedeniyle zaman içinde daha az tercih edilir oldu. Günümüzde ise mimarlar, mühendisler ve yapı sektörü; hem ekolojik açıdan hem de mekansal konfor bakımından yüksek potansiyele sahip nitelikli bir malzeme olması nedeniyle ahşaba geri döndüler.

İstenilen yapısal kararlılıkta ve dayanımda elde edebildiğimiz ve strüktürel anlamda da bütünüyle kontrollü bir şekilde tasarlayabildiğimiz çok çeşitli ahşap türlerinin üretimine imkan veren günümüz endüstrisi sayesinde yeni fırsatlar doğdu. Bu aynı zamanda yangın ve deprem yönetmeliklerinin de ahşap uygulamaları lehine dönüşmesini sağladı. Ahşapla tasarlamak ve inşa etmek tasarım pratiğimizde daha hissedilebilir, sıcak mekanlar elde etmemize olanak tanıyor. Üzerinde çalıştığımız her projede yeni teknik ve uygulamalar denememizin yolunu açan güncel eğilim de bizi heyecanlandırıyor.

 

Odunpazarı Modern Müze projesi için işveren tarafından tanımlanan tasarım kriterleri nelerdi ve tasarımda işveren taleplerinden bağımsız olarak sizin gözettiğiniz konular neler oldu?

KK: Esinimiz daima üzerine yapı inşa ettiğimiz yerin kültür ve sanatının, konumlandığı bölgenin kendine özgü karakteri olmuştur. Genç mimarlık öğrencilerini de seyahat etmeleri ve dünyayı keşfetmeleri için cesaretlendiriyorum. Farklı kültürlerin çeşitliliğine maruz kalmaları ve bundan ilham almaları önemli. Öte yandan müşterinin bize esin verecek bir vizyona sahip olmasının da bir o kadar önemli olduğunu düşünüyorum.

YI: Önceliğimiz; beklenmedik, farklı mekan karakterleri oluşturmak ve daha da önemlisi, ziyaretçiler için benzersiz bir deneyim sunan bir dizi mekan yaratmaktı. Ölçek, oran ve sirkülasyonu kurgulamak için müzenin biraraya getirdiği yerleştirmeler ve muazzam sanat koleksiyonu ile çokça vakit geçirdik. Müze direktörü ve açılış sergisinin küratörüyle işbirliği yapmamızın özellikle sergi mekanında arzulanan etkiyi yaratmamızda büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.

Projenin uygulama aşamasında ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

YI: Uygulamanın en zorlayıcı yanı hızıydı. Aslında inşaatın ne kadar hızlı işlediğini görmek inanılmazdı ama bir yandan da süreç öyle hızlı işliyordu ki sık sık detayları yakalamakta zorlanıyorduk. Bir diğer zorluk ise ahşapla çalışmaktı. Ahşap bazen performansını kestirmenin zor olduğu doğal bir malzeme. İstenen kaliteye ulaşmak için yerel üretici ile birlikte bir dizi model ve test yaptık. İmalat tekniklerini öğrenmek için Japonya’nın Nara şehrine teknik bir gezi düzenledik. Sonuçta bunun olumlu bir katkısının olduğunu düşünüyorum.

 

Yapının çevresiyle ve kentle kurduğu ilişki hakkında ne dersiniz? Anti-object yaklaşımınız bağlamında bu yapıyı nasıl değerlendirirsiniz?

YI: OMM binasının mimari formu yakın çevresi gözetilerek üretildi. Çevresindeki geleneksel ahşap konutların ölçeğindeki kütleleri kentsel ölçeği karşılayacak şekilde istifledik. Bu kütlelerin yerleşimi de Osmanlı evlerinin cumbalarını referans alıyor. Mimari tasarım yaklaşımımız, çevrenin dikkatlice gözlemlenmesi ve bağlamla kurulacak ilişkiden yola çıkıyor. Böylece mimarlık yalnızca yalıtılmış bir “obje” olmak yerine bağlamına yerleşerek daha organik bir şekilde üretiliyor.

Yapıya dair bugüne kadar Türkiyeden ve dünyadan nasıl tepkiler aldınız?

YI: Hem yerel hem de küresel ölçekte oldukça olumlu tepkiler alıyoruz. Bir mahalle sakininden müzeyi ne kadar beğendiğine dair çok hoş bir mektup aldım, bu tasarım için bize teşekkür ediyor. Bu tür yorumları duymak bizim için en büyük ödül. ■

1 Kengo Kuma ve Yuki Ikeguchi [Fotoğraf: Kengo Kuma and Associates (KKAA)].

2-3OMM-Odunpazarı Modern Müze, 2019 [Fotoğraf: ©NAARO; Kengo Kuma and Associates'in (KKAA) izniyle].

4-6 OMM-Odunpazarı Modern Müze, 2019[Fotoğraf: ©NAARO; Kengo Kuma and Associates'in (KKAA) izniyle].

7 OMM sergi mekanında sanatçı Tanabe Chikuunsai IV'in yerleştirmesi [Fotoğraf: ©NAARO; Kengo Kuma and Associates'in (KKAA) izniyle].

8 OMM iç mekan detayı [Fotoğraf: ©Batuhan Keskiner; Kengo Kuma andAssociates’in (KKAA) izniyle].

9 OMM (Fotoğraf: ©Murathan Özbek).

Yeni Proje (27)
Yeni Proje (95)
Yeni Proje (96)

Yorum Yaz

{{user.tamisim}} {{user.tamisim}}