Zaha Hadid
Dekonstrüktivist mimari anlayışıyla çığır açan Irak asıllı İngiliz Mimar Zaha Hadid, mimari geometriyi özgürleştiren ve ona yepyeni bir ifade kazandıran mimarlık dünyasının ikonlarından biri. Geometri, onun elinde benzeri görülmemiş ve göz kamaştırıcı yeni mekanlar yaratırken, bildiğimiz sınırları muğlaklaştıran bir araca dönüştü. Yapıların nasıl ayakta kaldığına dair sorular sorduran, şaşırtan tuhaf formlardaki o binaları, belirsizlik duygusuna sanatsal bir boyut kattı.
2004 yılında Pritzker Ödülü'nü kazanan ilk kadın mimar olan Zaha Hadid, yedi yıl önce Nisan ayında 65 yaşındayken bir kalp krizinden sonra hayatını kaybetmişti. 1980'lerin başında Londra Clerkenwell'de ilk ofisini açtığında, bir gün dünyanın en ünlü ve başarılı mimarlarından biri olabileceği fikri abartılı görünüyordu. Oysa o ataerkil mimarlık dünyasında mücadeleci tavrıyla büyük bir sıçrama yapmayı başardı. Başladığında 25 kişiden oluşan mimarlık ofisi, ortağı Patrik Schumacher'in de katılmasıyla dünyanın farklı köşelerinde projeler geliştiren yüzlerce insanın çalıştığı bir ofise dönüşecekti.
Zaha Hadid kimdir?
Sanayici Mohammad Hadid ve Musullu bir sanatçı Wajiha al-Sabunji'nin kızı olan Zaha, üst sınıf bir ailenin çocuğu olarak Bağdat'ta doğdu. Irak'ta maliye bakanı olarak da görev yapan, laiklik ve demokrasi savunucusu bir politikacı olan babası, Müslüman olmasına rağmen Zaha'yı yatılı bir İngiliz okuluna gönderen liberal biriydi. Erkek kardeşlerinden biri olan yazar ve maliyeci Foulath da ileriki yıllarda Oxford Üniversitesi'nde akademisyen olur. Zaha Hadid; Le Corbusier'nin bir spor kompleksi inşa etmesi için görevlendirildiği, Frank Lloyd Wright'ın bir kültür merkezi üzerinde çalıştığı, Walter Gropius'un bir üniversite kampüsü inşa ettiği zamanlarda laik ve modernleşen bir Bağdat'ta büyür.
Rem Koolhaas'ın öğrencisi
Bağdat'ın modernleşmesini temsil eden tüm bu projeler, kariyer seçiminde ona ilham verdiği gibi mimarlığın kesinlikle dönüştürücü bir gücü olduğuna inanmasını sağlar. Yatılı okulundan mezun olduktan sonra Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden matematik diplomasını ve ardından Londra'daki Architectural Association'dan mimarlık eğitimini alır. AA mimar adayları için muhaliflerin ve hayalperestlerin dönemin kasvetli mimari iklimiyle hiçbir ilgisi olmayan, çoğunlukla kağıt üzerinde bir mimari yarattığı bir vaha gibidir. Okulundaki hocaları Rem Koolhaas ve Elia Zenghelis'in ortakları olduğu, yetenekli genç mimarlar için yaratıcı bir atmosfer sunan Office For Metropolitan Architecture (OMA) bünyesinde bir süre çalışır. Onun deyimiyle "hırsını ateşleyen" hocalarından en tuhaf sezgilerine bile güvenmeyi öğrenmiştir. 1980 yılında İngiliz vatandaşlığına geçer geçmez, aynı yıl Londra'da kendi mimarlık şirketi olan Zaha Hadid Architects'i (ZHA) kurar.
Hadid'in Dekonstrütivist mimarisi
İlk tasarımlarından birini, 1983'te Hong Kong'da The Peak olarak bilinen bir tatil kompleksinin tasarımına yönelik açılan yarışma için yapmıştı. Bir dizi üst üste binen konsol uzaya uzanıyor, konaklama katmanları, barlar ve restoranların yanı sıra otel odalarını oluşturuyordu. Üç yatay bina ve bloklar arası mekansal boşluklardan oluşan proje, yapı ve arazi ilişkisini yeniden yorumlaması ile dikkat çekiyordu. Dekonstrüktivizm adı verilen 1980'lerin hareketini özetleyen bu projesinde, son derece rafine bir çeşitlilikte fütüristik çizimler yaratmış; sanatını bilgisayar algoritmalarının yardımı olmadan henüz somutlaştıramadığı uzamsal fikirleri test etmek için kullanmıştı. Mühendislik açısından tamamen inşa edilebilir olduğu onaylansa da hayata geçirilmedi.
Postmodernizmin yükselişte olduğu 1980'lerde Zaha Hadid henüz bir şey inşa etmiyor, hayal ettiği ama henüz var olmayan bir dünyanın anlık görüntülerini canlandırıyordu. Projeleri, geleneksel anlamda bina diye tanımlanabilecek hiçbir şeyi tasvir etmiyor; bunun yerine duvarların ve çatıların, içte ve dışta, zemin planında ve enine kesitte sorunsuz biçimde birbiriyle birleştiği birtakım manzaralar oluşturuyordu. Aslında fantezi dünyasınının ürünü değil, Hadid'in henüz öğrenciyken keşfettiği Rus ressam Kazimir Malevich'in çizimlerinden de esin alarak mekanın yeni sınırlarını keşfetme çabasıydı.
1988’de New York Modern Sanatlar Müzesi’nde düzenlenen Dekonstrüktivist Mimarlık Sergisi'nde yer alan yedi mimardan biri olarak kariyerinde önemli bir adım atar, sergiye The Peak projesi ile katılmıştır. Çalışmaları daha sonra New York'ta Guggenheim Müzesi'nde, Tokyo'da GA Galeri'de ve Londra Association School'da da sergilenecekti.
Zaha Hadid'in ilk yapısı: Vitra İtfaiye Binası
Hadid'e mimarlık yapması için ilk şansı Vitra mobilya şirketinin sahibi Rolf Fehlbaum verir. Şirketin gönüllü itfaiye teşkilatı için İsviçre ile Almanya sınırındaki Weil am Rhein'da küçük bir bina tasarlar. Jilet gibi keskin görünen brüt beton parçalarına dayanan dinamik bir kompozisyondan oluşan bina, itfaiye dağıldığında şirketin müze kampüsünün bir parçası olarak yeni bir rol üstlenir. Keskin diyagonal formuyla heykelsi yapı, etrafındaki alanları da tanımlar.
İngiltere'deki çığır açan projesi, 1994'te uluslararası bir yarışmada 400 katılımcı arasından seçilmesini sağlayan Cardiff Bay Opera Binası olur. Zaha Hadid, bu projesinde ulusal bir kurum için uygun bir şekilde anıtsal olmayı ustaca başaran, ancak aynı zamanda o zamanlar boş bir çorak araziye kentsellik aşılayan bir tasarım önermişti.
Hadid kariyeri boyunca olağanüstü görünen birçok bina inşa etti. 2012 yılında Londra’da düzenlenen Yaz Olimpiyatları için tasarladığı Olimpik Su Sporları Merkezi, formunu hareket halindeki suyun akışkan geometrisinden alıyor ve dalgalı çatı örtüsü ile farklılaşıyor. Çin’deki ilk projesi olan Guangzhou Opera Binası (2002) şehrin kültürel gelişiminde önemli bir yere sahip. Pearl Nehri’ne bakan ve şehirle yeni bir diyalog oluşturmayı amaçlayan bina, şehrin finans merkezi ile kültürel yapıları arasında adeta bir köprü kuruyor. Akıntıya karşı şekil almış iki büyük kayayı andıran tasarımda Hadid, nehir vadilerinden esinlenmiş. Ona RIBA Stirling ödülünü kazandıran, Roma'daki Maxxi Sanat Müzesi (2010) Almanya'nın Leipzig kentinde BMW için tasarladığı otomobil fabrikası, Pekin'de inşa edilen gökdelen kompleksi, Azerbaycan'ın Bakü şehrinde inşa ettiği kültürel kompleks olan Haydar Aliyev Merkezi gibi çarpıcı silüetlere ve keskin açılara sahip yapılarıyla, 1980'lerde üzerinde çalıştığı fikirleri en inandırıcı şekilde hayata geçirme fırsatı bulur.
Hadid'in tartışma yaratan projeleri
Bir kadın mimar ya da bir Arap mimar olarak tanımlanmayı reddeden Zaha Hadid, sadece bir mimar olarak anılmak istiyordu. Parlak kariyeri bir yana, yapılarının fantastik formları, maliyeti ve ölçeğiyle sık sık tartışmaların da konusu oldu. Azerbaycan'ın Bakü kentindeki 250 milyon dolarlık Haydar Aliyev Kültür Merkezi, aileleri bölgeden çıkarmaya zorladığında insan hakları savunucularının protestolarına yol açmış, bu projesiyle hayranlık kazandığı kadar tartışma da yaratmıştı. Londra Su Sporları Merkezi projesinde de maliyet aşımıyla ilgili özellikle önde gelen Japon mimarlardan gelen protestolar Hadid'i tasarımını küçültmeye zorlarken, Hadid'in 2020 Tokyo Olimpiyatları için tasarladığı Yeni Ulusal Stadyum planını tamamen rafa kaldırmasına yol açmıştı. Katar'da düzenlenen, 2022 Dünya Kupası için tasarladığı Al Wakrah Stadyumu'nun şantiyelerdeki kötü çalışma koşulları nedeniyle (henüz stadyumunun inşası başlamadığı halde bir eleştirmenin haksız iftirası üzerine) yaşanan ölümler sorulduğunda Hadid, bir mimar olarak güvenli çalışma koşullarını sağlama sorumluluğuna itiraz etmiş ve bu sözleri nedeniyle duyarsızlıkla suçlanmış ama dava sonucunda bir uzlaşma ve özür kazanmıştı.
"Kendi yörüngesinde, taklit edilemez bir gezegen"
Tüm bu tartışmalar bir yana, Hocası Rem Koolhaas'ın dediği gibi, "kendi yörüngesinde, taklit edilemez bir gezegen" olan Zaha Hadid, kendi yaratıcı dehasının peşinde dünyayı dolaşan ve mimarlığın dönüştürücü gücünü kullanan ikonlardan biri olarak ardında eşsiz bir iz bıraktı. Zaha Hadid Architects şirketindeki ortağı, Patrik Schumacher, bilgisayar tabanlı tasarımı ifade eden "parametrik mimari" yaklaşımını somutlaştıran Infinitus Plaza, Shenzen Bilim ve Teknoloji Müzesi gibi bu sitede haberlerine de yer verdiğimiz uluslararası birçok projeye imza atmayı sürdürüyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir








DİĞER YAZILAR
Yorum Yaz