Karma Ev
Arch Studio'nun son projelerinden olan ev, Beijing'in eteklerinde çoğunlukla bir ve iki katlı avlulu evlerin olduğu sıradan bir Çin köyünde konumlanıyor. Köydeki kırmızı tuğlalı ve kiremit çatılı evlerin çoğu güneye bakıyor. Renkli çelik veya cam çatılı gecekondular gibi köyün doğal dokusuyla bütünleşen köylüler tarafından bağımsız olarak inşa edilen çeşitli ek yapılar var.
Köydeki avlulu bir evin dönüştürülmesini kapsayan projede Archstudio, eski ve yeniyi harmanlayarak bu karma tatil evi ile köyün peyzajı arasında görsel bir bağlantı kurmayı amaçlamış. Orijinal mimari, iki avlu, iki eğimli kiremit çatılı bina ve birkaç düz çatı hacminin bileşiminden oluşuyor. Saha araştırmasının ardından tasarım ekibi, sıklıkla kullanılan ve yapısal olarak iyi durumda olan kuzey binasını korumaya ve uygun şekilde dönüştürmeye karar vermiş. Tarihi değeri olan güney binasını yenileyip koruyarak geçici kullanım için inşa edilmiş diğer yardımcı hacimleri sökme yoluna gitmiş.
Çarpıcı bir manzara: Akçaağaçlı bir avlu
Yeni eklenen dalgalı ahşap konstrüksiyon, kuzey ve güneye doğru uzanarak yeni kullanım alanları yaratıyor ve eski çatılarla hizalanarak altında oturma odası, yemek odası ve mutfak dahil yaşam alanlarının bulunduğu iki kesintisiz çatı mahyası oluşturuyor. Düz çatılı iki yapı bloğu da iki yatak odası, bir garaj ve bir banyo gibi yardımcı fonksiyonları barındırıyor.
Ön bahçe, sitenin güneybatı çekirdeğinde yer alıyor. Metal kapıyı açan bambu bir yol, bina sakinlerini binanın girişine götürüyor. Kapıyı açıp fuayeye girince sizi akçaağaçlı bir avlu karşılıyor. Akçaağaç, farklı mevsimlerde doğanın renklerini sergileyerek oturma odası ile yemek odası arasında çarpıcı bir görüntü oluşturuyor. Oturma odası ile güney çevre duvarı arasında ayrılan alan, ağaçların ve taşların yerleştirildiği bir yan avlu oluşturuyor. Güneşli günlerde, oturma odasının katlanır kapıları tamamen açılarak bahçeyi içeriye doğru uzatabilir.
Bambu korusunda yeme deneyimi
Kuzeye doğru daha fazla ilerleyince sakinler yenilenmiş eski binaya ulaşıyor. Burada mutfak ve yemek odası yatay olarak açılınca, eski ve yeni yapıları çatıları birbiriyle diyalog kuruyor. Yemek odası ile bir komşunun evinin duvarları arasında, bir bambu korusunda yeme içme deneyimi sunan bir bambu bahçesi de oluşturulmuş. Yemekhaneden geçtikten sonra ulaşılan arka bahçede, yarı açık bir verandayla bağlantılı olan avlu açık hava etkinlikleri için yapılmış.
Üç yatak odasının olduğu kuzey binası ve ahşap yapı, doğal olarak dar bir avlu oluşturan cam bir koridorla birbirine bağlanıyor.
Eski ve yeninin füzyonu
Yeni inşa edilen ahşap konstrüksiyonun ana malzemesi olan sedir kontrplağı, geleneksel kuzey Çin evlerini anımsatıyor. Düşük karbonlu ve yenilenebilir bir doğal yapı malzemesi olan kontrplağı tamamen kullanarak yeni eklenen ahşap konstrüksiyon, mevcut eski evin ahşap strüktürünü yeni yapısal unsurlarla devam ettirerek eski ve yeni arasında bir diyalog yaratıyor. Kapı ve pencerelerde sabit yalıtım camı ve lamine bambu panellerden yapılmış açılabilir çerçeveler kullanılmış; sabit cam bölmeler, kesintisiz bir manzaraya açılıyor. Ayrıca, tüm iç mekan sabit mobilya parçaları da lamine bambu paneller kullanılarak özelleştirilmiş. Kontrplak, lamine bambu ve mevcut ahşap kirişler eski ve yeninin bir füzyonunu oluşturuyor.
Yeni inşa edilen çevre duvarları tamamen yerel olarak geri dönüştürülen kırmızı ve gri eski tuğlalardan yapılmış; bu da atık malzemelerin yeniden kullanılmasını sağlıyor. Tasarım ekibi, avlular oluşturarak yapıları güncelleyerek ve malzemeleri yeniden kullanarak eskiden yeniye doğru evrim için sürdürülebilir bir tasarım stratejisi ortaya koyuyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Fotoğraflar: Weiqi Jin








DİĞER YAZILAR
Yorum Yaz