A New Horizon
Dalgaların kıyıya attığı ağaç kütüklerinden yapılmış mobilyalar, binlerce ahşap parçasından yapılmış "elbiseler" ve tatami reçinesinden 3D basılmış lambalar Designart Tokyo'nun öne çıkan eserleri arasında. Japonya'nın başkentinde gerçekleştirilen bu sanat buluşmasının yedinci edisyonunda mobilya, aydınlatma ve tasarım objelerinin yanı sıra sanat, iç mekan tasarımı ve moda konularını kapsayan 100'den fazla sergi yer aldı.
Bu, Japonya'da pandemik seyahat kısıtlamalarının tamamen kaldırılmasından bu yana düzenlenen ilk "normal" Designart Tokyo etkinliğiydi. Uluslararası katılım için daha fazla alan olmasına rağmen, etkinlik esas olarak yerel yaratıcı isimlere odaklanmış gibi görünüyor. Şehrin önemli bölgelerine dağılmış olan Designart Tokyo, devlet finansmanı olmadan devasa bir şehirde görünürlük yaratmaya çalışmanın zorluğuyla karşı karşıya olsa da önemli bir kitleye ulaşmış durumda.
Küratörlüğünü Suzy Annetta'nın üstlendiği A New Horizon sergisinde bölgedeki kültürel alışveriş hedeflenmiş. Aynı zamanda Asya-Pasifik odaklı tasarım dergisi Design Anthology'nin genel yayın yönetmeni olan Annetta, yalnızca Japonya'dan değil, Çin, Hong Kong, Güney Kore ve Tayvan gibi komşu ülkelerden, benzer temaya odaklanan mobilya ve ürünleri bir araya getirmiş. Alışveriş merkezlerinden büyük mağazalara, galerilerden demiryolu kemerlerine kadar birçok mekan, yetenekli genç Japon tasarımcıların eserlerine evsahipliği yapıyor. Fikirlerini sergilemesi için 30 yaşın altındaki beş tasarımcıya destek veren Designart Tokyo, bu mekanlarda, atılmış veya ihmal edilmiş malzeme ve süreçlerle yaratılan işleri sanatseverlerle buluşturdu.
Denizin biçimlendirdiği, Tado'nun renklendirdiği malzeme
Japonya'nın kıyı şeridini ziyaret eden tasarımcı Daiki Tado'nun ilgisini çeken, kıyı boyunca sürüklenen ağaç parçaları ve bunların değişen derecelerdeki çürümesi olmuş. Sadece dalgalar tarafından yuvarlanmakla kalmayıp aynı zamanda böcekler tarafından yenen ve zamanla solgun bir renge bürünen ağaçların ahşap dokusu, yerini okyanustan gelen yeni özelliklere ve dokulara bırakıyor. Deneysel tasarım kolektifi Multistandard'ın bir üyesi olan Tado, Tokyo Midtown'da bu ağaç parçalarından yapılmış çeşitli renkli tabureler ve banklar sergiledi. Denizin biçimlendirdiği bu malzemeyi yeni bir görünüme sokan özel boyama tekniğini açıklamak üzere örnek parçalar da gösteriyordu.
Tesadüfi güzellik
Tasarımcı üçlüsü Daijiro Arimura, Shotaro Tokioka ve Kobayashi Yuya ise Tokyo Midtown'da, 21B Studio'nun arkasında konumlanan baskı endüstrisindeki tekstil atıklarından yapılmış tek seferlik kitaplar ve sanat eserleri sundu. Tasarımcılar bir matbaayı ziyaret ettiklerinde çöp sepetinde biriken rengarenk kumaşlar dikkatlerini çekmişti. Bu dokunmamış kumaşlar daha önce baskı makinelerindeki renkli plakaları temizlemek ve işler arasında kalan fazla mürekkebi emmek için kullanılıyordu. Tasarımcılar, atılan kumaşın üzerinde bulunan desenlerin "tesadüfi" güzelliğine ilgi duymuş ve atılan tekstillerden kesilmiş kimi parçaları düzenleyerek bunları sanat eseri ve kitap olarak sergilediler.
Mobilyada ileri dönüşüm
Japon tasarım stüdyosu We+, tamamen Tokyo'daki balık pazarları ve süpermarketlerden toplanan atık polistiren köpükten yapılmış mobilyaları sundu. A New Horizon sergisinde ileri dönüştürülmüş nesneler arasında sergilenen stüdyoda, tamamen köpükten yapılmış totem şeklinde bir konsol ve tabureler de dikkat çekiyordu. Süreç, tasarımcıların mobilyaları geri dönüşüm tesisi içinde inşa etmesini, erimiş polistiren damlalarını hala sıcak ve dövülebilir haldeyken doğrudan metal kalıplara sıkıca paketlemesini içeriyor. We+, tek kullanımlık polistirene değer katarken, genellikle farklı ülkelerde birden fazla işlemi içeren malzemenin karmaşık geri dönüşüm sürecine müdahale etmekle ilgileniyor.
Zanaatkarlık ve yeni teknoloji buluşması
Genç tasarımcı Mai Suzki, Axis binasındaki Jida Tasarım Müzesi'nde çağrıştırıcı bir enstalasyonda elbiselerin siluetini ve küresel lambaları taklit eden bir heykel koleksiyonu sundu. Heykeller, küçük ahşap parçaların çivi veya yapıştırıcı kullanılmadan birleştirilmesiyle yapılan eski Japon ahşap işleme tekniği "kumiko" kullanılmıştı. Bu teknikle üniversitenin ikinci yılındayken karşılaşan Suzki, Japonya'da mükemmel küresel Kumiko yapabilen tek zanaatkarın izini sürmüş, bunu yapabilen ikinci kişi olana kadar benzersiz tekniği çalışmıştı. Daha sonra küresel Kumiko'nun tüm parçalarını 3 boyutlu olarak modelleyerek, kendi geliştirdiği bir veritabanını kullanarak ahşap ve 3D baskılı parçaların kombinasyonundan yapılmış elbiseler gibi yeni ifade formları geliştirdi. Geleneksel zanaatkarlığı günümüz teknolojisiyle birleştirerek giderek azalan kumiko becerisini yeniden canlandırmış oldu.
Rikiya Toyoshima ve Taki Shomu'nun sınırı
PHAT tasarım kolektifinden iki tasarımcı, Rikiya Toyoshima ve Taki Shomu, Seibu Shibuya bölümünde içi boş polikarbonattan yapılmış mobilyaları sundu. Şeffaf, hafif ama güçlü malzeme normalde kapı ve pencerelerde cama alternatif olarak kullanılıyor, ancak her bir fikstür özel olarak yapıldığından, üretimden atılan, eşit olmayan boyutlarda birçok parça ortaya çıkıyor. Tasarımcılar bu fazla malzemeyi tabureler, paravanlar, ışıklar ve masaların yapımında kullanılan aynı genişlikte ince tahtalara dönüştürdüler.
Ryo Suzuki'den yeşil masa ve sarkıt abajur
Bu sarkıt lamba ve masa, Sori ve Mukari toz haline getirilmiş ve biyolojik olarak parçalanabilen reçine ile karıştırılmış, atılmış tatami paspaslardan oluşan bir malzemeden yapılmış. Tatami reçinesi daha sonra 3 boyutlu olarak basılır ve bakıldığı açıya bağlı olarak ifadesini değiştiren "örgü" ve yarı şeffaf bir yapı oluşturur. Ryo Suzuki tarafından yaratılan bu tasarımlar, bir grup ürün tasarımcısı olan Honoka tarafından geliştirilen diğer iç mekan öğeleriyle tamamlanmış. Tatami ReFab Projesi, modern Japonya'da çekiciliğini yitiren geleneksel tatami malzemesine yeni bir anlam kazandırmayı amaçlıyor.
Geri dönüştürülmüş akrilik paneller
Designart Galerisi'nde sergilenen karma serginin sergi tasarımı Atsushi Shindo'nun imzasını taşıyor. Sergide öne çıkan mobilya, aydınlatma ve aksesuarların yanı sıra, sergi kaideleri ve geri dönüştürülmüş akrilik panellerden yapılan mekansal bölmeler de dikkat çekiyor. Kovid-19 salgınında kitlesel olarak tüketilen akrilik paneller, yekpare şeffaf süpürgelikler oluşturmak için bir araya getirilmiş. Ayrıca atılan akrilik levhalardan kafesli alan bölmeleri geliştirilmiş ve böylece sergide toplamda on ton geri dönüştürülmüş panel kullanılmış.
Bunlar da ilginizi çekebilir:








DİĞER YAZILAR
Yorum Yaz